Düşünceler Düşünce Düşünceler Düşünce Düşünceler Düşünce Düşünceler Düşünce Düşünceler Düşünce Düşünceler Düşünce Düşünceler Düşünce Düşünceler Düşünce

  Felsefe Geleneği ve Türkçeyle Felsefe

            Arda Denkel ?felsefede moda tıpkı günlük yaşamdakine benzer?der. Revaçta olan yaklaşım türü belli bir süre için alternatiflerini dışa iter ona göre. Bu da birçok felsefeciye modanın dışında kalan yaklaşımların artık yaşam sürelerini doldurmuş oldukları ve onların bir daha ortaya çıkmamak üzere geçmişte kaldıkları inancını aşılar. Denkel?e göre; ?oysa felsefe tarihine atılacak kısa bir bakış, hemen her düşüncenin, yine tıpkı gündelik yaşamımızın modaları gibi, belli bir aralıktan sonra yeni bir hava ve yeni bir anlayışla yeniden gündeme girdiğini ortaya koyacaktır.?[6] Bir başka deyişle söylersek felsefede birtakım yaklaşımlar zamanla öne çıksa da, yaklaşımlar kılıf değiştirse de, başka bir kılıkta tekrar karşımıza çıkması kaçınılmazdır. Önemli olan çağı yakalamak kaydıyla geçmişteki bir düşünceyi geliştirip ileriye taşıyabilmektir.

Denkel?le aynı görüşte olan Çotuksöken?e göre; ?Ülkemizde geleneksel düşünme formlarına bağlı olanlarla, modern ve aydınlanmacı görüşe bağlı olanlar arasında bir ?kırılma noktası? olduğunu kabul etmemiz gerekir. Felsefeciler dünyasında bu biraz daha egemendir. Birbirimizin yaptığı şeyleri okumamak; yok saymak gibi zayıf bir noktamız var. Burada titiz tavır takınmak eğer birileri felsefe adına doğru düzgün bir şeyler yapıyorsa bunu görmek ve göstermek gerekir.?[7]

?Her ulusal felsefe, her ülkenin, her yurt, halk, dönem ve çağın, her kültürün salt kendisinin diye nitelediği felsefe, aslında dünya felsefesinin, uzayca zamanca tüm evreni kuşatan felsefenin bir bölümü, parçası, yöresi durumundadır. Tüm anlamını, değerini özelliğini bu çerçeve içinde, bu çerçeveden bu çerçevedeki yerine göre alır? Nermi Uygur?a göre[8]. -Devamı »

 

Bir arkadaşımın tavsiyesi üzerine işyerinde bir koltuk üzerinde sallana sallana  meditasyon yapmaya çalışırken, bu yazıyı yazarken buldum kendimi…

sözler başını alıp gittikçe tutmakta güçlük çekiyorum…

Yazı yazarak rahatlamanın adı var mı bilmiyorum…

Kendi sözcüklerimi içimde bırakırsam zehirlendiğimi hissediyorum, bunu iyi biliyorum.

Medikalden meditasyona geçiyor gibi hissediyorum, “medi……..” bulmuş kelime türevlerinden kelimatör oyunu oynuyorum adeta…

Düşüncelerin derinliğine kaptırmadan kendimi meditasyon yapıyorum..

Nefes alıp verdiğim anda düşünmeyi bırakıp düşüncenin bizatihi kendisi oluyorum…

Düşünce olmak meditasyon programında olmadığından, belli ki meditasyondan zihne doğru sapıyorum…. -Devamı »

İÇİNDEKİLER

 

 

 

 

1.-SİİRT?İN DÜŞÜNCE TARİHİNDE BİR İLİM İNSANI İLE BİR FİLOZOF??.1

 

1.1- İbrahim Hakkı ve Hilmi Yavuz??????????????????……3

 

1.2- Yaşamları Dünyaya Açılışları????????????????????.3

 

1.3- Dil ve Bilim Anlayışları??????????????????………………5

 

1.4-Ve Felsefe????????????????????????……………..7

 

2. SONUÇ?????????????????????????..?????…9

 

3. KAYNAKÇA??????????????????????..????..?.  10 -Devamı »

Günlerdir martı çığlıkları ile uyanmak o kadar ürkütüyor ki beni her gün bu saatlerde o çığlıkları duyarım korkusuyla yaşıyorum…

Diğer kuşlardan bağımsız adeta gökyüzünün sahibi edasında her sabah sahilde dolaşıyorlar…

Böyledir martılar…

Denizle bütünleşmiş  etkileyici duruşlarına hayran olduğunuz ilk anda sesleriyle ürkmeniz an meselesidir.

Martıların çığlıkları arttıkça Ben “taht kavgası mı acaba ” dedim, arkadaşım; ” kız kavgası da olabilir ” dedi gülümseyerek…

İkimizin atladığı ise Maslow’un ihtiyaçlar hiyerarşisinde ilk sırada yer verdiği ” açlık”tı.

Martıların çığlık nedenlerinin  açlık olması kuvvetli muhtemeldi de…

Fakat aynı anda ikimizi diğer ihtimal almıştı bile… -Devamı »

Dünyanın soldan sağa döndüğü söylenir.

Yazı dilimiz soldan sağa ilerler…

Bulmacalar da soldan sağadır.

Her hangi bir tempo tutturmak için sol sağdan önce gelir ” sol -sağ sol- sağ “denir.

Fakat tarihler boyu istisnasız tüm dinlerde , solak olmak şeytanla arkadaş olmaktır.

Bugün Dünya Solaklar Günü…

Ve 13 Ağustos’ta kutlanıyor düşünsenize…

Ayın 13 seçilmiş kim bilir belki de bile-bile…

Asabi mizaçlı  birinin kendini o gün kötü hissetmesinin nedeni; ” soldan kalkmış olması” olarak gösterilir.

Sağ elini kullananlara göre düzenlenmiş bir dünyada, solak azınlığın çektiği sıkıntıları anlatmakla bitmez.

İflah olmaz bir solak olarak hem okulda hem de ailede , itiraf ediyorum ben de solaklığımdan dolayı çok çile çektim. -Devamı »