Düşünceler Düşünce Düşünceler Düşünce Düşünceler Düşünce Düşünceler Düşünce Düşünceler Düşünce Düşünceler Düşünce Düşünceler Düşünce Düşünceler Düşünce
Düşünceler Düşünce » 2012 (Page 2)

İÇİNDEKİLER

 

 

 

 

1.-SİİRT?İN DÜŞÜNCE TARİHİNDE BİR İLİM İNSANI İLE BİR FİLOZOF??.1

 

1.1- İbrahim Hakkı ve Hilmi Yavuz??????????????????……3

 

1.2- Yaşamları Dünyaya Açılışları????????????????????.3

 

1.3- Dil ve Bilim Anlayışları??????????????????………………5

 

1.4-Ve Felsefe????????????????????????……………..7

 

2. SONUÇ?????????????????????????..?????…9

 

3. KAYNAKÇA??????????????????????..????..?.  10 -Devamı »

Günlerdir martı çığlıkları ile uyanmak o kadar ürkütüyor ki beni her gün bu saatlerde o çığlıkları duyarım korkusuyla yaşıyorum…

Diğer kuşlardan bağımsız adeta gökyüzünün sahibi edasında her sabah sahilde dolaşıyorlar…

Böyledir martılar…

Denizle bütünleşmiş  etkileyici duruşlarına hayran olduğunuz ilk anda sesleriyle ürkmeniz an meselesidir.

Martıların çığlıkları arttıkça Ben “taht kavgası mı acaba ” dedim, arkadaşım; ” kız kavgası da olabilir ” dedi gülümseyerek…

İkimizin atladığı ise Maslow’un ihtiyaçlar hiyerarşisinde ilk sırada yer verdiği ” açlık”tı.

Martıların çığlık nedenlerinin  açlık olması kuvvetli muhtemeldi de…

Fakat aynı anda ikimizi diğer ihtimal almıştı bile… -Devamı »

Dünyanın soldan sağa döndüğü söylenir.

Yazı dilimiz soldan sağa ilerler…

Bulmacalar da soldan sağadır.

Her hangi bir tempo tutturmak için sol sağdan önce gelir ” sol -sağ sol- sağ “denir.

Fakat tarihler boyu istisnasız tüm dinlerde , solak olmak şeytanla arkadaş olmaktır.

Bugün Dünya Solaklar Günü…

Ve 13 Ağustos’ta kutlanıyor düşünsenize…

Ayın 13 seçilmiş kim bilir belki de bile-bile…

Asabi mizaçlı  birinin kendini o gün kötü hissetmesinin nedeni; ” soldan kalkmış olması” olarak gösterilir.

Sağ elini kullananlara göre düzenlenmiş bir dünyada, solak azınlığın çektiği sıkıntıları anlatmakla bitmez.

İflah olmaz bir solak olarak hem okulda hem de ailede , itiraf ediyorum ben de solaklığımdan dolayı çok çile çektim. -Devamı »

Olimpiyatların rüya gibi açılışını izlerken kendi kendime sordum; “olimpiyatlar mı daha zevkli yoksa festivaller mi?”

Aslında bu bir bakıma sporcu ile sanatçıyı da karşı karşıya getiren bir soru.

Gerçek şu ki ikisi de zor ve meşakkatli.

Sadece seyirci olmak için bile yüksek meblağlar ödendiğine göre, sporun ve sanatın

sadece maddi değil  manevi boyutu olduğunu herkes kabul eder.

Bu zorluğun üstünde  zevki olduğu kesin, kazanımları ise hayli fazla.

Aksi olsa bu kadar kişi  her şeyden önce zamanını ve gönlünü bu işe  verir miydi?

Günlerdir arama motoru Google ‘nun açılış sayfasına olimpiyatlarla ilgili çeşitli logolar kullanırken,

bugüne dek herhangi bir  festival logosu Google’ın Doodle’ı olmaması dikkatimi çekti.

Dolayısıyla her ne kadar farklı kulvarlar olsa da ; bunun nedenini araştırmak ve aralarında ortak özellikleri de bulmak adına; kendimce küçük bir karşılaştırma yaptım.

Buna peki ala gözlem de denilebilir.Taraf olduğum için tercih hakkımı sona saklıyorum elbette.. -Devamı »

Kurak bir gün sonrası serin gecenin ez cümlesiyim,

sözlerim kayıp…

bir şarkı sözü var aklımda ,içimden söylüyorum melodisine uyup…

inanamıyorum resmen bu ekolali durumu….

Tanrım bu iğrenç şarkıyı zihnimden sil…

Hayal dünyasının zavallı çocuğu Pepe zihnimde anlamsız bir şekilde tekrar ve ağır çekimle de

ağlıyor. Hem de “Pepe Pepe çok ağlıyor…”

Yaşamın hızlı akışına mola vermek istediğim ilk anda “Pepe Pepe çok ağlıyor…”  sözü dilime dolanıyor.

Bu kadar sinir bozucu sözleri üstelik ritmiyle birlikle zihnim acaba niçin tekrar edip duruyor?

-Devamı »