Ben insan hakları üzerine yazılar yazıp kelimeleri adeta cımbızla çekip ince ince dizmeye çalışırken istiridye içinde büyülü bir inci gibi küçük minik ve bir ajanda gözlerimi aldı.
Geçen sene inanç konusunu ele alıp İLLALLAH ! adı altında ajanda çıkaran Metis Yayınları bu sene Irkçılığa Ayrımcılığa ve Nefret suçlarına Karşı konusunu ele almış.
Hayır elbette anlaşmadık işin aslı tam yanına rast geldi eh ben de manzara koydum. Dolayısıyla çok mutlu oldum hem seçtikleri konuya hem de zamanlamasına…
Öyle ya tam da bu konulara eğilip üstelik bu konu hakkında iki yazı yazmışken akabinde 2011 ajandasında bunu görmek ödül gibi geldi bana. Bu konuları kendime dert edinmekte haklıymışım demek ki dedim.
Ajandada yer alan önemli belirlemelerden biri ırkçılığın süreç içinde farklılıklar gösterdiği; değişimin asıl kaynağı ise kapitalizmin gelişimi yönünde.
Buna göre önceden ?biyolojik? özelliklere vurgu yapan biyolojik ırkçılık yaygınken,günümüzde göçmenler ve mültecilere yönelik ?kültürel? özelliklere vurgu yapan kültürel ırkçılık egemenlikler söz konusu ki çok iyi bir saptama bu bence,ben de yüzde yüz katılıyorum. -Devamı »