Düşünceler Düşünce Düşünceler Düşünce Düşünceler Düşünce Düşünceler Düşünce Düşünceler Düşünce Düşünceler Düşünce Düşünceler Düşünce Düşünceler Düşünce
Düşünceler Düşünce » 2009 (Page 4)

Yaşadığınız yaşamın hakkını yeterince verip vermediğinizden şüphelendiğiniz  oldu mu hiç? Şişkin egonuzun size oynadığı oyunlara, yenilmeyecek kadar mütevazı kalkanlarınızı kontrol ettiniz mi son zamanlarda? Ya da, kimseye küçük görünmeden koplekssiz duruş sergileyebilme başarısını gösterip kararında duruş sergilediniz mi tam ayarında?..

Bulunduğunuz mevkilerin elinizden alındığını kısa bir süre için bile olsa düşündünüz mü yakınlarda?

Bilgilisiniz pekala; şöhretlisiniz oh ne ala; paralısınız olala… Bir dakikalığına sizi hiçlik saygı duruşuna davet ediyorum. Bir hiçsiniz bir hiçten daha çok koca bir HİÇ-Devamı »

Merhaba 03 yeni yıl.
Sen gelemden az önce bitti müzakere, Kopeni Haklayamadık hüsranla bitti zirve.
Seninle alıp veremedikleri herhangi bir durum olmadı ve hatta tarih vermek adına ısrarla seni tenzih ettiler.
Sözüm ona Medeniyetler arası çatışmayı kaldırıp biz bir köprü olacaktık. İslâm Kültürü ve Demokrasinin bir arada yaşandığını göstermesi bakımından model olacaktık öyle ya! Bu üyeliğin gerçekleşmesinin Kıbrıs Meselesinin çözümüne bağlı olduğu söylendiği gibi, sonucu ekonomik gerekçelere bağlayanlar da oldu. Annan Planı?da, AKP?nin 36 ilahi maddesi?de karizmayı kurtarmaya yetmedi. Şimdi AB komisyonu tarafından bir İlerleme Raporu hazırlanacak ve bu rapora göre durum tekrar görüşülecek.
Belirsizlik ilkesi yaşamımıza uzun süreli hakimken bu kriterlere ne kadar yakın olduğumuz başbakanımızın deyimiyle ?doğrusu? tartışılabilir. Yasa ve Uygulama olarak sorun yaşadığımız kesin ama söylesene onlar çok mu tekin?
Her şey size izin verirseniz kim olduğunuzu görmeniz için hediye dediler, kabul ettik çaresiz çünkü geleneklerimizde verilen hediyeyi geri vermek adetten değildir. BODİALARE?a göre İnsan Hakları Beyannamesinde 1. Kendi kendiyle çelişme hakkı 2. Başını alıp gitme hakkı unutuldu. Onlar kendileriyle çelişirken, bize başımızı alıp gitme hakkını çok gördüler. -Devamı »

Doğuda kadın olmanın ne demek olduğunu bilmeyenler, Kardelen Projesine fantastik bir ütopya gözüyle bakmakla, belki de  haklıdırlar.

Oralara gitmeden, oralarda yaşamadan, doğulu kadınların çileli yaşamını anlamaya çalışmak hakikaten çok zor.

Çünkü doğuda kadının çok önemli iki misyonu vardır;çocuk dedin mi doğurur, hamur dedin mi yoğurur ? -Devamı »

(Hırçın Bir İlişkinin Sonundaki Durak?a cevap)

Her şey yeni ve mutlu bir yaşam içindi? diyen biri, baştan Çıkarılmaya gönüllüdür.
Mutluluğu ikinci kez arıyor olmak ise en azından bir kez yakalandığından emin olmaktır. Her ne kadar mutluluk diye bir şey olmasa, mutluluğun peşinden sadece koşulsa da… Ya da mutluluk sadece geriye dÖnüldüğünde farkına varılsa da…
SonuÇ değişmez.

Bir sevgili beklemek, o sevgili gelmedi mi onun yerine bir başkasını yaratmak gerektirebilir bazen. Onu, aklının yarattığının verdiği hazzın aklın ikinci, üÇüncü maddesi olamıyordu demesinden anlamak mümkün. Aksi takdirde yaşadıklarına inanmak psikolojik bir rahatsızlığın gÖstergesi olurdu. -Devamı »

Belki de sahiden de bahardır bu doğadaki değişime ayak uydurmak için, bizleri bir boy küçük gelmiş papuçlarla, sızım sızım sızlatarak yürümek zorunda bırakan…

Ancak gelin görün ki; Mayıs Sıkıntısı ile Yengeç Dönencesi arasında olunca insan, şiş ayaklarla zorlanarak yürümek yerine, çıplak ayaklarla koşmak istiyor nedense?

Bunu eyleme geçirmese de, sadece düşüncesiyle bile yorgun düşüyor ne yazık ki , bazen  de hiç düşünmeden hareket ettiğinde ise, yaşadığının anlamsızlığını sorgularken buluyor kendini… -Devamı »