Düşünceler Düşünce Düşünceler Düşünce Düşünceler Düşünce Düşünceler Düşünce Düşünceler Düşünce Düşünceler Düşünce Düşünceler Düşünce Düşünceler Düşünce

Nihat ikinci golü atana kadar bambaşka bir yazı düşünüyorken;tur gitti gidiyorken son beş dakikada maçı çeviriyorken;Volkan kırmızı kart görüyorken; hayatımızda yenmediğimiz bir rakibi, üstelik de geriden gelerek tüm olumsuzluklara rağmen eliyorken;zihnim tüm düşündüklerine reset attı duygularım beni buraya böyle attı .

İtiraf ediyorum…Basitlikse basitlik; banallıksa banallık evet itiraf ediyorum futbol bağımlısıyım. Öyleki;  ofsaytı bazen spikerden önce söylebilecek kadar …Off! çok utanıyorum …

Çok anlamsız biliyorum. Artık “din değil futbol kitlelerin afyonu” görüşünü de onuyorum ama tam bir bağımlı gibi bile bile vazgeçemiyorum. Bazı kültürel ortamlarda “futbol  izlemiyorsunuzdur tabi…” dediklerinde hayır kahretsinki izlemek bir yana bağımlısım diyemediğim durumlarda ne kadar ezilip büzülüyorum bilemezsiniz.

Gerçi eskiye oranla şimdi biraz daha iyi gibiyim. En azından sadece maçla golle durumu kurtarıyorum ki, bu da benim için iyi bir gelişme işte düşünün. Kanal kanal yorumları takip ettiğim zamanlarım da oldu bir zamanlar bildiğiniz gibi değil…

Bir ders arasında erkek arkadaşların Avrupalı bir futbolcu ismini hatırlamaya çalıştıkları ve bir türlü hatırlayamadıkları  hararetli bir futbol tartışmasına şahit olup dayanamayıp ismini utana sıkıla söyleyip tartışmanın seyrini donduracak kadar…

Shalke den  Kobiashvili, Astonvillalı ki aynı zaman da bugün elediğimiz Çek Cumhuriyetli oyuncu Milan Baros‘u bayağı bir  severim daha ne diyeyim. Yani ne  eskilerden  David Becham’ ı ne de yenilerden  Chirsitian Ronaldo ‘yu yakışıklı diye veya dişlerinden dolayı Ronaldinho‘yu sevimli bulup hayranı olan kızlardan olmadım ne yazık ki.

Portekiz futbolunu ve futbolcularını ayrı bir yere koydum hayatım boyunca  nedense…

Jose Marinho ‘nun  çevirmenlik geçmişini, Chelsea‘ yi zirveye çıkarmasını da şu an İnter‘le anlaştığını da biliyorum mesela. Her dönem benim futbolcularım dediğim oyuncular dönemlerine göre Luis Figo daha sonra Nuno Gomez ile Quaresma şimdilerde Chirsitian Ronaldo oluyor malesef.

Bir sömürü ülkesinin futbolcularını bir dönem sömürgesi olan ve şimdi futbol okulları kurulan Brezilyalı oyunculardan daha çok beğendiğime kendim de inanamıyorum ama öyle.

Hatta çocukken tabi ailedeki erkek nufusunun çokluğuyla maçları henüz izlemeye başlamışken ilk beğendiğim oyuncu yine Portekizli Majyad‘dı ki, bunu bilmekten nefret ediyorum. Onu beğenmemin sebebi ise topuğuyla attığı goldü ki TRT yıllarca spor sütüdyosunu bu güzel jenerik golüyle açıyordu. Bu futbolcunun Porto da oynadığını ile biliyorum hakikaten çok iğrencim.

Yıllar önce Kimin İçin Felsefe adlı kitapta Türkiyede Felsefenin Algılanışı ‘nı yazarken ülkemizde sistem kelimesine en çok futbolda karşılaşıldığını ve bu tartışmaların filozofik olmaktan çok filezofik olduğunu anlatan makalemde dile getirmiştim. Hocalar haklı olarak şaşırmışlar meğerse… Bir kadın nasıl olurda bu kadar futbol gözlemi yapabilir diye?

Ben de kardeşimin spor akademisinde okuduğunu bilgileri ondan edindiğim yalanını uydurmuştum …Desem ki aslında kendi gözlemim ben bağımlıyım inanırlarmıydı bilmiyorum. Pek sanmıyorum.

Söylüyorum; çalıştığım dersleri, gideceğim yerleri, verdeğim randevuları bazı maçlara göre ayarlayacak kadar futbolu çok seviyorum. Kınayın, küçümseyin, şaşırın, ne derseniz deyin işte oh be ….

Dünyada ülkelerası yapılan maçların devri bitiyor gibi geliyor bana. Tıpkı Eurovizyon şarkı yarışması gibi olacak ilerde belkide; sadece yarışmak için girilecek bu müsabakalara..

Yine de  yenmek çok güzel madem ki Viyana kapılarına bir kez daha dayandık, bu sefer zaferle dönmek üzere kendi finalimi hayal de olsa oynattım. Final maçında ne Rusya ne Hollanda var. Bir rovanş maçı niteliğinde  Portekiz Türkiye…Oooooo por(T)ürko…. Maçın galibi henüz belli değil uzatma dakikaları oynuyor…

Hülya YALIM

www.hulyayalim.com

2 yorum yazıldı

  1. Gilman dedi ki:

    Futbolu seyrederken heyecanlanan ve 90 dk boyunca hop otorup hop kalkan milyonları anlamaya çalışıyorum? Ehhh anlar gibi oluyorum? Ben de boks veya Uzakdoğu spor müsabakalarını seyrederken belki aynı heyecanı yaşıyorum?

    Ama asla abartmıyorum? Hem ülkemizde hem de dünyanın diğer ülkelerinde futbol denilen kitlesel hipnoz ?bana göre- bilinçli bir şekilde uygulanıyor?

    Devasa bir endüstri haline gelen futbolun kurbanları tabiki gariban dünya vatandaşlarıdır. Kazananlar belli!… kazananlara kazandıran kurbanlar da belli?

    Futbolu oynamayı ?spor olarak- severim. Yani yenme veya yenilme gibi bir endişe taşımam. Bedenen terlemek, hareket etmek ve oyun arkadaşlarıyla kaynaşmayı ve paylaşmayı arttırmak gayesiyle severim?

    Sevgili yazarımız Hülya, sizin gibi ?pek de maşallah- yerli ve yabancı futbolmanlerin isimlerini, tiplerini ve cinslerini! Bilmem? Bunu bir fazlalık, ayrıcalık olarak da görmem. Bilakis biraz tuhaf karşılarım?

    Futbolistlere ve genele aykırı olsa da şunu düşünürüm. Üç beş baldırı çıplağın ismini, soyadını, sevdiği salataları, yaşadığı saçmalıkları ezbere bilen milyonlar (8 yaşından başlıyor maalesef bu hastalıklı hipnoz terapileri), acaba kendilerini, kültürlerini, tarihlerini, geçmişlerini, yaşadıkları şehir ve ülkelerini, dünyayı biliyorlar mı? Sanmıyorum.

    Kitleleri ve ülkeleri yozlaştırmanın, dünya gerçeklekliğinden uzaklaştırmanın uyuşturucusu haline gelmiş futbol ve benzeri eğlenceler, bence birilerine milyar dolarlar kazandırıyor ve kitlelerin daha da yozlaşmasına sebep oluyor?

    Yarıfinale yükselen milli takımımızı ?hadi kerhen- kutluyorum. Ama, güzel yurdumun insanlarının meşin yuvarlağa gösterdikleri duyarlılığı keşke, kendi kutsallarına, kültürüne, çevreye, yeşile, savaşlara, yoksullara, açlara ve yok olmaya doğru hızla dönen dünyaya gösterseydiler? Yahudi filozof; ?din afyondur?? demişti. Evet, doğru. Yanlış kullanıldığında din afyondan da tehlikeli hale gelmektedir. Futbol aynen bu afyon denilen uyuşturucunun yerini almış durumdadır.

    Örnek mi; nefesi açlıktan kokan, kültürsüzlükten çukurlarda gezinen mağara devri holiganların varlığı yeterde artar?

    Bütün sporlar güzeldir. Ama, her şeyde olduğu gibi aşırı olmamak kaydıyla.

    Selamlar…

  2. boorock dedi ki:

    Ben futbolla ilgili olup bundan dolayı utanmakda pek bi sebep bulamıyorum.Hem kadınlar hem erkekler için(zaten erkekler pek utanç duymaz).Bence futbolla ilgilenen kadınlar dünyayla ilişkisi olan dünyadan kopmamış ve her konuda azda olsa çok da olsa bilgisi olan insanlardır.En azından gördüğüm kadarıyla…..

Yorumun ne olacak?