sen şimdi görmediğim evdesin
demir parmaklıklı olduğunu annenden öğrendiğim,
seni bulmak için gezindiğim,
yapmak istemediğin yığınla şeyleri kendine ceza verip kilitlendiğin,
sen şimdi görmediğim evdesin.
ayakların çıplak, buz tutan ellerini saymazsak,
hatta oda sence biraz sıcak…
aralık pencerenin camları, sobanın nefesiyle nem tutmuş olmalı …
ateşin, sigara pakedin,
dudağında bıraktığı soğuk ve buruk tadı sonradan fark ettiğin,
çay olmalı masanın üzerinde yarım bardak…
çektiğin dumanla samimiyetin,
içinde yanan ateşi, ateşle söndürme çaban,
yanında dost bulunmadığındandır güzelim…
sen şimdi görmediğim evdesin,zannettiğim gibi düşüncedesin
mazinin tıkırtılarını susturamıyor,
ses vermiyorsun isminin aksine…
veda gelip çatıyor, sevda çatallaşıyor yüreğinde…
sen şimdi görmediğim evdesin,
ancak bil ki bendesin,
görmek istemediğin kadar oradayım.
en bilmek istediğin şeyi sana söylemem gerekseydi;
yine de benim için önemini,
ve altını binlerce kez çizeceğim gözlerini söylerdim.
sana bir şey vermem gerekseydi ;
bir omuz olmazdı bu ilahi
bir ömür olurdu şüphesiz…
Hülya YALIM
02 şubat 1997
Yorumun ne olacak?