Düşünceler Düşünce Düşünceler Düşünce Düşünceler Düşünce Düşünceler Düşünce Düşünceler Düşünce Düşünceler Düşünce Düşünceler Düşünce Düşünceler Düşünce

attach.phpMİLLİ BİRLİK DÖNEMİNDE BASIN

1.1.1. Basın Mensuplarına İspat Hakkı Tanınması

Demokrat Parti Döneminde gazetecilerin yazdıkları yazı ile ilgili suçlamaları ispat etme hakkı tanınmıyordu. Dava açılması halinde mahkemelerde ispat etme imkanlarından yoksun olan gazetecilerin bu konudaki itirazları sonucu değiştirmiyor, çoğu kez suçlamaların cezasını hapislerde çekiyorlardı.

Milli Birlik hükümetleri döneminde basın alanında yapılan en önemli işlerden biri de gazetecilere ispat hakkı tanınmasıdır. Kanunda yapılan değişiklikleri ve hangi hallerde ispat tanınacağını şöyle sıralamak mümkündür: -Devamı »

attach.phpDescartes yeni çağ biliminin kurucusudur, yeniçağ felsefesinin ilk Büyük sistemcisidir.  ?Yöntem üzerine konuşma ? adlı eserinde bilimsel yöntem üzerindeki ana düşünceleriyle bu yönteme nasıl ulaştığını, bilginin nasıl mümkün olacağını kesin bilgiye hangi metodlar kullanarak yaklaşılacağını ve bütün bunların yanı sıra bilginin hangi esaslar dikkate alınarak temellendirileceğini anlatır.
Bir rationalist filozof olan Descartes?kesin bilgiyi ancak kendimizi bilme?de bulabileceğimiz görüşündedir. Bunu söylerken ?doğuştan düşünceler? öğretisini de ileri sürer. Buna ?ideae innatae? (doğuştan ideler) der. Bu öğretiye göre ;ruhumuzda deneyden önce yerleşik düşünceler vardır.Anlığın kendisinde devşirdiği bu ideler, duyular aracılığı ile edinilen tasarımların tersine olarak hep açık ve seçiktirler.Biz deneylerimizle ve bilgilerimizle bu anlığı -Devamı »

attach.phpHilmi Yavuz?un tırnak içine alınmış hayatında, yaptıklarının önüne konabilecek noktalardan biri de kuşkusuz ki felsefedir. Yavuz?daki felsefi düşünüş yalnızca gazetedeki yazılarına, veya kitaplarına yansımakla kalmamış ;Türk Şiir geleneğine farklı bir bakış açısı da getirmiştir.
Elbette ki bunda 20.Yüzyılda özellikle İngiltere ve Amerika Birleşik Devletlerinde etkili olan ve dil üzerine yoğunlaşarak olgulara ya da anlamlara uygun düşecek en iyi mantıksal formu bulmak için kavramları veya dilsel ifadeleri analiz işiyle uğraşan analitik felsefe geleneğinden gelmiş olmasının etkileri büyüktür.
Cabridge ve Viyana?da doğan Analitik felsefenin temel hareket noktası; felsefenin konusunun dil olduğu düşüncesi olmakla birlikte günümüzde her ne kadar felsefi araştırmanın alanını mantık, dil, epistomoloji ve bilim felsefesiyle sınırlamaktan vazgeçse de varlığını Anglo-Sakson dünyada sürdürmektedir. -Devamı »