Düşünceler Düşünce Düşünceler Düşünce Düşünceler Düşünce Düşünceler Düşünce Düşünceler Düşünce Düşünceler Düşünce Düşünceler Düşünce Düşünceler Düşünce

Kayıtsız bir nesneyi az önce  zihnimde resmettim, ismine cisim bulmam gerekmese, adından bile söz etmezdim ama bunun geçmişten gelmediğine  inandığımdan, gelecekten bir nesne olma olasılığını yüksek tutuyorum.

Gelecek neresi? ?Geleceği düşünmeme gerek yok nasıl olsa gelecek gelecek? belki ama şimdi uzay çağı olduğuna göre, gelecek boşluk çağı ,seslendiğim yer ise uzay boşluğudur olsa olsa?

Küçüldü nice  dünyalar yanımda, buyurgan kışta yalnız kalınca güneş,bir gölge boyu kadar bodur kaldı ışığım baharda,

Kemirgen bir düşü barındırırken gözlerim, tüm alacalı renkleri kendi içine çekmeye çalışsa da,sınırsız gücümü boşluğa  salınca, boşluğuma  geldi  bir de baktım ki ; boşluk benim.

Yumak yumak harfler burgu gibi ağzımdan tekrar içeri girerken ‘tükürdüğümü yalamak’tansa kurumuş geçmişimden kök almak için tırnaklarımı toprağa bahşediyorum , pişmansız.

Zaman posasından arda kalmış bir günü kuştüyüyle parlatınca, parıltı gözümü galabe çaldı bir anda.

Kuşkulandım, olmaz demeyi denemeden, solmaz bir gülüşü yürüyüşe çıkardım, çizgiler içinde dolaştım durdum saatlerce…

Orda mı kaldım burada mıyım, neredeyim bilmiyorum?…

Mazi denen  şarkıyı dilime dolayıp susturamayınca , şarkının lehçesi dilimi kesti kan aktı,

elif elif gözlerim şimdi, sözlerim gelecekte küfür olarak gezindi.

Ne merhamet, ne asalet düpedüz pespayelik bu derim ben…

Hiddettir bu ilelebet, değerler mizanda , ikiyüzlü erdemin şiddetinden ruhum ikrah etse de;

öfkeyle bedenim öylesine beslendi ki; tutundukça tutunuyor bu kırık dala inadına ..

Kangren düşünceler bir bir sızarken zihnimden, kayıpsız günü sıfıra taşıyorken, ne göreyim ?

Ekside olmak yetmezmiş gibi  bir de eskideyim.

Söyle bana ey ZAMAN ilaç mısın yara mısın?

Zamanını kendine saklar mısın?

Senelerin, çağların adları olduğuna göre; anların da adları olmalı ?

Bu benim çeyrek anım, bildiğin a querter.. Last gelip, past gidiyorken size rast geldim.

Kayıtsız nesneyi deşifre ediyorum artık o BENim.. adıma hülya desen de  sen, senin  gördüğün cisim nasıl olsa  yalımdan  desen.

Hoş mu geldim, boş mu geldim, karar veremedim ama,  mutlaka bildiğim kulağımı deldirdim,

bakanın  kendini  daha derinden görebilmesi için; küpelerim ayna…

Neden zaman  aynada tersine bir işleyiş gösterir?…

Hülya YALIM

www.hulyayalim.com

4 yorum yazıldı

  1. legri dedi ki:

    Hem ekside hem eskide olmak zamanın ilaç olmaması demek. Ama insan hep eskide kalamıyor, çünkü ekside kalamıyor… Sadece sabır gerekli… Günü hissedebilmek ve önümüzdeki maçlara bakmak 🙂
    yazınız çok güzel kaleminize sağlık…

  2. legri dedi ki:

    Hem ekside hem eskide olmak zamanın ilaç olmaması demek. Ama insan hep eskide kalamıyor, çünkü ekside kalamıyor… Sadece sabır gerekli… Günü hissedebilmek ve önümüzdeki maçlara bakmak 🙂

  3. Hülya Yalım dedi ki:

    hayat tayming hatası kaldırmıyor ne yazık ki,öncelikle zamanı iyi kullanmanı öneriyorum sevgili Afo,ayrıca hayatı gereksiz ‘yalamalardan’kaçın zira bazen yaralara tuz basmak yeğdir. Gerektiğinde bırak kabuk bağlasın yaran,başka türlü iğleşmezki yaralar ama bunun için sabır gerek zaman gerek zaman en iyi ilaç ve en derin yara..

    TEŞEKKÜRLER!

  4. afo dedi ki:

    evet bu soruyu bende kendi kendime çok soruyorum ZAMAN ilaç mısın yara mı?
    Zaman her derdin ilacıdır derler zaman geçtikçe yaralarım kabuklanır diye beklerken bi bakıyorum yaralarım hala kanıyor.Zaman iyce acıtıyor canımı, kanatıyor yaramı.
    zaman da ilaç değilse ilaç nedir ozaman?yaralarımı kendi kendime iyleştiricem diye yalamaktan dilimde yaralar oluştu.yani yaralarımın iyleştiremediğim gibi dilimde de yaralar oluşturdum.
    bana yardımcı olurmusunuz sayın yazarım
    ayrıca yazınız çok güzel olmuş yüreğinize elinize sağlık
    saygılarımla

Yorumun ne olacak?