Düşünceler Düşünce Düşünceler Düşünce Düşünceler Düşünce Düşünceler Düşünce Düşünceler Düşünce Düşünceler Düşünce Düşünceler Düşünce Düşünceler Düşünce

Yaşanması zor bir yaşamı sürdürüyoruz.Eylemlerimizi her zaman olayların seyrine göre düzenlememiz olanaksız.yaşamak hiç kuşkusuz dile getirmenin tersidir.

“Üç kez tanıklık etmektir;sessizlikte,ateşte ve kımıltısızlıkta. Dünyanın bir üstün anlamı olduğuna inanmıyorum.ama onda bir şeyin anlamı bulunduğunu biliyorum.Bu da İNSAN.Çünkü anlamı bulunmasını zorunlu gören tek varlık o.

Bu dünya en azından insanın gerçeğini taşıyor.Bizim görevimiz de,yazgının,kendisine karşı ona akılsal gerekçelerini vermek.İnsandan başka gerekçesi de yok.Yaşam konusunda verdiğimiz düşünceyi kurtarmak istiyorsak işte onu kurtarmamız gerekir.?

Pek çok kitabında böyle diyor varoluşu kaygı edinen Nobel ödüllü edebiyatçı aynı zaman da felsefeciAlbert Camus(1913-1960).Ona göre ?vicdan rahatsızsa itiraf kaçınılmaz olur. Kitap bir itiraftır,tanıklık etmek için gereklidir.Yazmak ise her şeyle ilişkiyi kesmektir.Bir tür sanattan el çekmektir.”

İnsan,yaşam ve ölüm savaşla birlikte en çok tartışılan kavramlar olurken,bu kavramları yaşamı boyunca sorgulayan Albert Camus,Edward Said?in ?Kültür Ve Emperyalizm?adlı yapıtıyla yeniden gündeme gelirken,kitaplarından yaptığımız alıntılardan da fark edeceğiniz gibi,sözleri bugünle son derece uyumluÖzellikle ?bir Alman Dosta Mektuplar?adlı kitabında Nazileri kastederek ?Siz yönsüz kahramanlığı seçmiştiniz.Çünkü anlamını yitirmiş bi dünyada ortada kalan tek değer bu!Halbuki,kahramanlık pek öyle önemli bir şey değil,mutluluk daha zor bir iş.”

Ölüm az çok her yana ve gelişigüzel indirir yumruğunu.Yürütülen savaşta,yiğitlik kendi kendini görevlendiriyor,her gün,her anı ruhunuzu kurşuna dizmektesiniz.?sözleri sizce bugünü anlatmıyor mu?

Kitabın en çarpıcı sözü ise,ülkesini sevmemekle suçlanan kahramanın Nazilere verdiği yanıttır. ?Ben ülkemi aynı zamanda,adaleti de severek sevebilmek isterim.?Bir başka önemli söz ?Kişinin en iyi sahip olduğu şey karşılığını ödediği şeydir.

Savaşın adım-adım yaklaştığı şu günlerde, yaşadıklarımıza tercüman olması bakımından belki de Camus?nün kitaplarına tersinden başladık.Aslında günlük niteliğinde olan ve bir çok kitabının taslak aşamalarının görüldüğü ?defterler 1-2?adlı kitapları onu tanımada basamak gibidirler.1.kitapta bir söz var ki;düşündükçe derinliklere girip kaybolma ihtimali yüksek.

“Yaşamın güzel ve kolay olabileceğini görmek için onu tanımamak gerektiği gitgide daha iyi anlaşılır.?Bugüne kadar yapmış olduğunuz anlam kaygısını anlamsızlaştırır. Gittiğiniz yolun farkına bu sözün bitiminde varırsınız ve ?neredeyim??deme gereği duyduğunuz ilk anda düşünceniz sıfırlanır,artık kaygılanmak boşunadır.

Camus zaman-zaman acıyı motivasyon aracı olarak kullanır denilebilir çünkü varlığını hissettiren yaşadığı kaygılardır.

?Kör olmayı ve hiçbir şey hissetmemeyi dilsiz olmayı ve dış dünyayla tüm ilişkinin kesilmesini isterim.Yeter ki,içimden kendi varlığım olan şu karamsar ve yakıcı coşkuyu ve yaşayan beni hissedeyim.Hala yanmama izin verdiği için yaşama şükrederek? sözü sanırım ne demek istediğimizi daha anlaşılır kılmamıza yardımcı olacak. sözlerin geçtiği ?Defterler?in devamı gibi görülen ?Amerika Günlükleri?adlı kitabı da doğrusu yazarın sıradan olmasına karşın yazıya başlık olan ?Yaşamaya çağrı ölüme davetiye? sözünün geçtiği,ünlü olduktan sonra konferans vermek için gittiği gezi yazılarıdır ve bu geziden sonra bir daha konferans vermeye ikna olmacaktır.

Hastalığının ilerlemesinin yanı sıra iç sıkıntısı bunun nedeni sayılabilir. Acıda ortaklık yoktur? fakat Camus ?ye göre ?mutsuzluk ortaktır.?Dolayısıyla ?kendimiz olmaya zamanımız yok ancak mutlu olmaya zamanımız var.

Yaşamak için zengin olmak gerektiğini anlayan adam kendini tamamen para kazanmaya verir,bunu başarır ve ölür?diyen Camus,[Ölümü ?Mutlu Ölüm?müdür?]?ölüm yalnız başına olurken kölelikortaktır, şimdiyi anlayan cehennemin bu olduğunu bilir? der.Ona göre ?o halde ölümden korkmamak gerek ,çünkü bu ölümü fazlasıyla onurlandırmak olur. Haftaya kaldığımız yerden devam edeceğiz .

Hülya YALIM

10.03.2003 Değişim Gazetesi

Yorumun ne olacak?